Öğretmen Atamalarında "Cemaat Parmağı"

Urfa’da halen geçim sıkıntısı yaşayan, geçmişte ise ‘Gülen Cemaati’nin eğitim kurumlarında çalışmış bir öğretmen, “Bakanlığın ciddi bir öğretmen ataması olursa cemaat okullarındaki öğretmenlerin çok büyük bir çoğunluğu otomatik olarak MEB’e geçer” iddiasını ortaya attı. Bunu ‘Urfa ve bütün Türkiye için geçerli olduğunu’ dile getiren öğretmen, “Öğretmen atamalarını özellikle engelleyen bir grup var. Çünkü cemaatin önde gelen büyüklerinden defalarca, ‘Milli Eğitim sizi bizden istiyor biz vermiyoruz’ dediklerini duydum. Türkiye’nin her yerinde insanlar üniversitedeyken bile ‘iş veriyorlar’ diye cemaate yakınlaşıyor” diye konuştu. Sigortasız ve az maaşla aylarca çalıştırıldığını söyleyen öğretmen, “Şu anda cemaatten on binlerce öğretmen iş bulabilirse başka okullara kayar. Çünkü eskisi gibi ekonomik olarak doyurmuyorlar. Bir dizi sosyal ve özlük hakları kaldırıldı. KPSS’ye çalışmaları yasak” dedi. “Sınav sistemine rağmen bu nasıl oluyor” sorusunu ise, “Öncelikli konumdalar. ALES, polislik vb. sınavlarda sorular onlara gelir. Üniversitelerin yüksek kademelerinde elemanları var” şeklinde yanıtladı.

‘ZEKATLA AYAKTA KALDIM’
Şanlıurfa’daki eğitimde cemaatleşme iddiaları bir yana ‘ücretli öğretmen’ portreleri yürek burkuyor. İşsiz ve Güvencesiz Eğitimciler Platformu üyelerinden Süleyman Karadaş, “2005’te Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden mezun oldum. Evliyim, iki çocuğum var, evim kira. Sürekli karın tokluğuna çalışıyorum” dedi. Öğretmen arkadaşlarıyla birlikte “işsiz” sıfatıyla katıldıkları meslek edindirme kurslarından günlük 15 TL aldıklarını söyleyen Karadaş, geçim mücadelesini şöyle anlattı: “Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde bir yıl asgari ücretle çalıştım, sadece 7 gün sigortamı yatırmışlar. Temizlikten kayıta her işi yaptım, maaşları hep üç-dört ay gecikmeli aldık. Öğrenim ve katkı kredisini ödeyemediğim için evime haciz geldi. Şanlıurfa Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na müracaat ettim, 6 aylığına işe aldılar. Maaşım olduğu gibi öğrenim ve katkı kredisi borcuna aktarıldı. Sonra ‘Git başının çaresine bak’ dediler. Lokantada bulaşıkçı, tarlada mevsimlik işçiydim. Ne kiramı ödeyebiliyor ne evimin iaşesini temin edebiliyorum. Borçla, akrabalarımızın zekatıyla idare ettim. Üniversitedeyken çalıştığım fabrikanın sahibi bana her yıl zekatından gönderiyordu.”

‘ERDOĞAN SORANA KADAR BÖYLE…’
“Üniversitedeyken Tayyip Erdoğan ve onun çizgisindekileri destekliyordum” diyen öğretmen, “Dönüp geriye baktığımızda neler yapmışız. Sabahlara kadar 2002 seçimlerinde AKP için çalıştığımızı hatırlarım. Defalarca bakanlarla, milletvekilleriyle konuştuk. Kimsenin bizi duyduğu yok. Erdoğan, ‘Bu öğretmenlerin durumları ne olacak?’ deyinceye dek böyle sürecek. Devlet, beleş okuttuğu lise mezununu imam, polis yapıp 2 milyara yakın maaş veriyor. Hizmetli, hademe gibi pozisyonları istediğimiz halde yerleşemiyoruz” dedi.

İNŞAATTA BOYACILIK, OTELDE GARSONLUK
“Öğretmenliğe başladıktan sonra başım çok ağrıdı. Çocuklarımı, kendimi muayene ettiremiyorum. İnşaatta boyacılık yapıyorum” diyen Felsefe öğretmeni Bozan Kan, “Ekmek için onun bunun lafını çekiyorum. Psikolojik sıkıntılarım had safhaya vardı. Sınava uykusuz girdim. 7 yıldır atama bekliyorum” diye onuştu. Kışın ücretli öğretmenlik yazın inşaat işçiliği yapan Kan, “Karnımı nasıl doyuracağım dediğimde MEB şube müdürü kapıdan kovdu, ‘Beni ilgilendirmez’ dedi. Bu kadar dışlanmak doğru mu?” diye sordu. Sosyal Bilgiler Öğretmeni Adem Bider ise, “Yazın Antalya’daki otellerde garsonluk yapıyorum, personel elbiselerini ütülüyorum. Kışın ücretli öğretmenim. İkisinde de asgari ücretle çalışıyorum. Bu yıl sınava altıncı girişim. Manevi eziyet yaşıyorum” diye konuştu.

EĞİTİM-SEN ŞANLIURFA ŞUBE MÜDÜRÜ SITKI DEHŞET:
‘TARLAYA DÖNEN VAR’

“Şanlıurfa’da 1500’e yakın ücretli öğretmen var ve köylerde çalıştırılıyor. Lojmanlarda kadrolulara öncelik tanındığı için aldıkları ücretin yarısı yola gidiyor. Ellerine 200-300 TL para kalıyor. Öğretmenliği bırakıp köyünde tarlasında çapa yapmayı yeğleyen, garsonluk yapan çok var. Psikolojik sorunlar yaşayan tedavi görenleri biliyorum. Ücretli öğretmenlere okullarda ikinci sınıf muamelesi yapılsa da boyun eğiyorlar”

Kaynak: ŞULE YILDIRIM/BİRGÜN